8 Mar 2013

yazmadan önceki hüzün yazdıktan sonraki rahatlama oluyor bi an


 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Yazmak istemiyorum, hiç mi hiç
Ne zaman ki şiir yazmak gelse içimden;
Ufukta hüzün görünüyordur,  hüzün
Ya bir dostu ya da sevgiliyi kaybetme korkusunun
Zakkum kadar acı hüznü
Okyanuslar kadar derin ve dipsiz
Nefesimi kesen, benliğimi sarsan
Bebekleri hücrem, kirpikleri kelepçem olan
Gözlerine
Şiir yazmak için bakmadım.
Nergizin, papatyanın, kardelenin kokusunda
Yakamozların, mehtapların parıltısında,
En masum öpücüklerin tadında
Yaşamayı düşlediğim
Dostluk için baktım gözlerine.
Ellerim titriyor yazmak istemiyorum
Saçlarımdaki gibi beyaz
Karlar yağdırma düşlerime.
Yitirmenin, unutulmanın
Girdaplarında boğma beni
Dalgaların hışırtısı gibi huzurlu
Çağlayanlar gibi coşkun
Yüreğimin, taa derinlerine işleyen
Sesinle fısılda kulağıma
Tutsak duygularımı
Maviye
Sararmış özlemlerimi
Yeşile
Kararmış ümitlerimi
Beyaza boya
Kelebek kanadı kadar narin
Menekşe yaprağı kadar zarif ellerini
Uzat bana,
Tut ellerimi,
Prangala duygularımı,
Sürgün et hüzünlerimi,
Kır kalemimi
Her şeye razıyım dostum
Yeter ki
Yazdırma bana

Hiç yorum yok :

Blogger Witget