21 Mar 2013

HASTAYIZ



Aşık olmaktan değil, terk edilme duygusundan yaşamı doyasıya yaşamaktan korktuğun için her zaman yalnız ve yorgunsun. Yani sürekli kendini avutup yalnız kalarak sen kazandın. Peki ya seni kaybedenler? Neden bir kez olsun şansını denemez ve neden bir kez olsun bakmak ve görmek arasındaki farkı çok geç anlar insanlar?

Görüyorum ki bizler küçük bir kar tanesinin içinde yaşıyoruz. Kristalize olmuş bu kar tanesinin içinde herkes bir yana koşturuyor. Herkesin amaçları, gidilmek istenen yolları çok farklı ve belki de bu yüzden bizler gökten inen kar taneleri gibi birbirimizle hiç temasa geçmeden o kadar yolu tek başımıza alabiliyoruz. Bu gerçekten bir mucize. Aynı amaç için yaşıyoruz, ama bu gerçeği kabul etmeden hep farklı yerlere dağılıp, birbirimizi görmezden geliyoruz. Peki, ama biz kimden ve neden kaçıyoruz?


Hayatta her şeyi erteleyip o kadar koşuşturmamıza rağmen sürekli bir yerlere geç kalıyoruz.
 
Gidip görülmesi gereken yerlere,
Tadılması gereken yemeklere,
Çekilmesi gereken fotoğraflara,
Tutulması gereken sözlere,
Yaşanması gereken aşk ve ayrılıklara,

kırılmaması gereken hayallere, nedenini bilmeden sürekli geç kalıyoruz. Dilimizden düşmeyen, “pişmanım, keşke zamanı geri alabilsem, aslında böyle olsaydı ben de yapardım” sözleriyle kendimizi her zaman yaptığımız gibi en saf ve salak hâlimizle kandırıyoruz.

Hepimiz çok hastayız, fakat ilginç olan aynı zamanda hepimiz doktoruz da. İşte bu yüzden kendimize deva bulamıyoruz. Çünkü biz deva aramıyor, yaşam denen hastalığı tanımlamaya çalışıyoruz. Biraz olsun arkadaşlığı, yoldaşlığı, kardeşliği, barışı, sevgiyi, telaşı, aşkı içine alan hayatın tadını çıkarıp eğlenmek yerine, kabuğumuza çekilip olmayan yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz.

 
Hayat, biriktirilmesi gereken bozuk para değildir. Eğer hayatı bozuk para gibi parça parça içinizde biriktirerek ve geleceğe saklayarak kendi dipsiz kuyunuza atarsanız! Hiç kusura bakmayın o hayat bir gün gelir sizi bozar! Düzeninizi alt-üst eder. Geçmişte yaşamanız gereken duyguların, tecrübelerin intikamını sizden çok kötü alır ve bir saniye olsun size acımaz. Sonra bezgin bezgin hayatın gözlerinin içine bakıp, "hayat beni neden yoruyorsun" diye saçmalarsın!

 
Hayat yaşamasını bilen,
Paylaşmayı bilen,
Dürüst olup çok çalışmayı bilen,
Adam olup sevmeyi bilen hiçbir insanı yarı yolda bırakmaz ve yormaz.
Aslında hayatı anlamsızca yorumlayıp, düşman gözlerle bakıp onu fazlasıyla yoran bizleriz.

Yorgunluğun gözlerinden belli, şimdi gel ve biraz dinlen hayat. Peki siz şimdi biliyor musunuz hangimiz daha yorgun?

2 yorum :

Ogaybende dedi ki...

"Hayat sen ne çabuk harcadın beni" :)

güzel bir yazı olmuş kimi yerde ayna tutuyor insana, kimi yerde tokat gibi sarsıyor amorfcum

fatih amorf dedi ki...

beğenmene sevindim O Gaycim. Demekki amacıma ulaşmışım, buradan bunu anlıyorum :)

Blogger Witget