3 Tem 2013

Queer Tatil Part l


Selam geydeşlerim...

Bugün pride hakkında yazılar takıldı sürekli gözüme bastırmıştım tekrardan bi keşkelere sarılır oldum. Bu durumu fazla uzatmamak için de ötelediğim ve önceki yazımda da bahsettiğim konuyu yazmak için öne çektim. (çekemiyorum napim)


Aslında aklımda tek tatil eğlencesi vardı anlatmak için ama pride'a katılım gösteremediğim için kendimi Kuşada'sına atmıştım onda da anlatılacak konular oluştu. İkisini bu yazıya sığdurmaya çalışacağım, ama şimdiden belirteyim ki uzun olacak hazır olun. (gevezeliğime bahane buluyorum)


Öncelikle yaklaşık 2 3 hafta önce gittiğim Urla'dan bahsetmek istiyorum. Haziranın sonu gibi kalmalı bi plan yapmıştık tee öncelerden tebi benim kesin değildi o zamanlar malum muamma bi pride meselem vardı neyse onun öncesinde de atıştırmalık bi şeyler yapalım dedik. Neresi olsun diye düşünürken tüm yakın çevremizi dökdük ortaya gidilenler hakkında fikirler alındı. Bu aşamada ne kadar sürtük(gezmesini seven şahıs) bir grup olduğumuzu anladım. Gitmediğimiz bi Urla kalmış. Sineğim fahri organizatör olduğundan ve şuh diksiyonuyla mekanları araştırmaya başladı orada ve bize güzel cüzzi bi mekan ayarladı. TCDD Kampına gittik bilen bilir. Konakta ellerde boyozlar gevrekler buluştuk arkadaşın arabasıyla gideceğiz. Bu arada atlamadan belirteyim Urlaya gittiğim grup 4 lezbiyen ve 1 Amorf'tan oluşuyordu. Arabaya atladığımız gibi şarkılar açıldı sabahın köründe tek hareketli araba bizimkiydi sanırım. Samimi minik bir arkadaş grubuyla özgürlük elimizde seyahat etmek her zaman hoşuma gitmiştir ve hayal etmişimdir. Yarım yamalak yol bilgimizle bir yerlere geldik atıştırmalık alışveriş için durduğumuz marketin yanında çok sevimli bir golden vardı sahibi olan amca da pek sıcakkanlıydı. Birikmişlik sevgimi goldena oracıkta verdim, memnun kalmış olacak ki hayvancağız ardımdan havladı öpücük gönderdim, vedalaştık ve yolumuza devam ettik. Müzik yine açık benim kol dışarıda rüzgarla dans ediyor. Bazı müzikler rüzgarla iyi gidiyor... Öyle böyle kahkaha cümbüş gülüş geldik biz kampımıza. Günübirlikçi girişini gördük hemen park ettik. Keşke günübirlikçiler için ayrı giriş ayarlarken de bi de otopark ayarlayabilselerdi. Pek kalabalık değildi sadece bi kaç aile vardı biz gittiğimizde. Fotolarını çok incelemesem de  kaydırak yoktur diye düşünmüştüm ama bi baktım ki köşede sarı mı sarı uzun mu uzun eğimli mi eğimli bi kaydırak bana bakıyor orada sevinç çıplığımı saldım gitti. Havlular serildi şemsiyeler ayarlandı güneşin tepemizde olmasına az kalmıştı kremler yağlar tamamlandı ve herkes poposu havada uzanıyordu tabi şezlonglar dip dibe dedikoduya devam. Etrafta kesecek potansiyel olmayınca biz dedikodu yapıyoruz genelde.


Bi güzel vücut ateşimizi yükselttik hazırız dedik denize doğru yol aldık. Onun hakkında da bilgi vermek gerekirse dubalar çok yakındı bize yani deniz kısa mesafede derinleşiyordu ki zaten plaj yoktu beton bi yükseklikten adım attığımızda dizimizi buluyordu derinlik. En başta sunduğumuz seçenekler arasında Urlanın seçilmesinin bi nedeni de suyunun fazla soğuk olmamasıydı, ama kim dediyse halt etmiş irkilmeyen bölgem kalmadı dizimden yukarı bi şey beni yoklamaya başladı saç diplerimde hissettiğimde ise içimdeki Yıldız Tilbe dışarı vurmuştu. Her neyse balıklama daldım kendime geldim tepemdeki güneşin sıcaklığıyla da alıştım. Boy sorunu olan ve yüzmeyi bilmeyen iki arkadaşı kıyıda çimmeleri için bıraktık diğerleriyle dubalara kadar gittik hatta yetmedi bi o akdar daha gidip denizin ortasına yüzen iskele yapmışlar orada yarım saat filan güneşlendik ve dinlendik sonra geriye yüzdük. Hepimiz iyi efor sarfettik o arada zaten. Günde 2-3 kere yapsak bu yolu piiii...
Yorgunluğumuzu şezlonglarda tekrar uzanarak attıktan sonra bir kaç atıştırma ve 2 birayı da yanına katık ederekçıkardık. İlk bira yemekle gitti diğeri ise dahi fikrim ile diz seviyesinde içtik bedenler sıcak bira ve ayakların soğukta olması mikimmil keyif vericiydi. Yemekler hazmedilince alkoller de bitince hazır denizdeyken dayanamadım tekrar daldım çıktım sonra kayağa binmediğim aklıma geldi ve bi kaç kişiyi de yanıma katarak doğru kaydırak sırasına girdim sıra bana geldiğimde ardımda bi yakışıklı ben daha iyi kayayım diye kaydırağa su atıyordu ona tişikkirimi ederken kendimi denizde buldum bile. Bunu bi kaç kere daha tekrarladıktan sonra kampın diğer ucundaki iskeleden yüzen iskeleye tekrar bi tur attım geldim.(buradan da anlaşılacağı üzere yüzmesini ve suyu çoook seviyorum)


Yüzme faslı bu şekilde bittikten sonra şezlongta saatlerce uzanmalar başladı. Ben de bu saatler birinde yandım ama tam hatırlamıyorum uyuyordum(!) Kendimize geldiğimizde bizim arkamızda benim kesiştiğim önümüzde ise kızların kesiştiği birisi vardı. Benimki hakkında fikirler ortaya atıldı, gey, bisex ve en sonunda hetero olduk. Temiz yüzlü iyi vücutlu da anacım o kasıntılığı yanlış yerde yapıyorsun. Beach Clubta değiliz nitekim. İlerleyen zamanlarda arkamdan kalkıp önüme sereserpe uzanmıştı iki göz banyosu yaptım ben de bahaneyle. Benimki bakışmayla kalırken kızlar boş durmadı tebi önümüzdeki sereserpe uzanan iki taşa yazmaya başladılar bronz ten ve incecik belleri vardı hatunların tekinin platin sarısı saçları teniyle ve bikinisiyle iyi gitmişti. Ben bu yorumları yaparken yanımdaki yorumlara kulak verince kadınlardan bi kere daha irite oldum (lol) majorlar minörler amanım südyen bedeni  bla bla... Arkadaşın teki gitti konuşacağım diye adı Manavcı Riri olsun. Kızıl saçlı esmer asimetrik kesimle Rihanna'nın belli bi dönemdeki halini andırdığı için. Ki bunu sadece biz değil dışarıda beraber yürüken laf atan erkekler de düşünüyor. Çakma sarı bacıyla konuştu saçtan açmış konuyu beraber yüzelime getirmiş oradan. Tebi küçük bi ayrıntı var yüzmeyi bilip korkan birisidir kendisi, bu küçük ayrıntıyı dile getirdiğimizde kahkahalar havada uçuştu (lol) Sonuç olarak bizimkisi timsah gibi yüzüyormuş izlenimi vererek kızları kesiyordu denizden en son, ama kızların hiç denize girmeye niyetleri yoktu bütün gün uzandılar. Aslında her şeye niyetleri açık bir hatuna benziyorlardı. Keza bizim kızlara attıkları bakışlar ve giderken görüşrüz demeleri kişilikleri hakkında fikir edindiriyor ister istemez. Bi de şu kadın milletinin beğenilmeye dayanamamaları ne olacak anacım. Kadınlar bile beğeniyor edasıyla salınması plajda anlam veremiyorum. Neden biz de öyle şeyler olmuyor erkekler bile beğeniyor beni diye gerinen bi adam göremezsiniz toplumumuzda... Neyse onlar da gitti kaldık yine baş başa kampın yukarısında bulunan ayrı yemek yenilebilen ve çay servisinin yapıldığı küçük bi yer vardı oraya gittik çaylar içildi telefonlar şarj edildi ve 1 saat de masa tenisi oynanıldı. Kadınların hepsi benden iyi oynuyorlar ayar oldum orada bıraktım ben de iyi olduğum şeyi yaptım fotoğraf çektirdim... Aramızda bi fotoğrafçı ve  pro makinesi olan olunca malzememi konuşturayım dedim. Potre fotolar çekindim bol bol hala elime ulaşmasalar da.


Bunun yataktaki halini düşünün :) 
Yenilip içildi duşlar alındı çantalar hazırlandı üstler de değişip son rötuşlarımızı da yaptıktan sonra malum günübirlikçi trafiğine kalmadan dönelim diye erken çıktık az yola. Trafikte yine dikkatleri çektik playlistimiz ve kınaya gitmiş görümce-eltiler gibi döktürmemizle. Bi bakmışız gelmişiz biz olunca ayaküstü plan yapıp tek yaşayan bir arkadaşın evine gittik hiçbirimiz çantalarımızı takamıyorduk çünkü yanık tende çanta durmuyordu! Eve girdiğimizde herkes üstündekilerden kurtuldu ev bi de küçük 5 kişi popomuzu sırtımız değmeden koyacğığımız bir yer arıyorduk. Lakin öyle bi yerin olmadığını anladığımızda küçük bi kanepede 3 kişi uzanırken bulduk kendimizi. 2 kadın ve ben tek kanepede şezlongvarı uzanınca ortaya değişik kareler çıktı fotolara baktıkça kopuyorum. Tatile gelemeyen bi arkadaş aradı hızır gibi direkt ondan yanık kremi istedik. Kız yakındaydı zaten, hemen gelip bi güzel kremledi beni fal bakan teyzeler benim kadar duacısı olamamıştır kıza (lol)
Benim kremlenmem çok olağan oldu da 3 leze üstsüzken krem sürmek ve acılarına dayanamadıkları için aynı anda sürmek pek eğlenceliydi. Balık istifi gibi 3ünü yan yana serdikten sonra bi güzel unladık parladı bizimkiler. Tebi yan yana üstsüz uzanan kadınlar arasındaki dedikoduyu az tahmin edebilirsiniz bi de aralarında aydınlıkta soyunmaktan çekinenleri varsa gullüm fenaydı o yatakta. Daha da eğlenmek için kremle sırtlarına "diren İzmir" yazdık. Çünkü tam o vakitte millet balkonunda tencere tava çalıyordu. Kırmızı zeminde beyaz krem de pek hoş durdu. Hemen fotoladım ama burada paylaşamıyorum maluk yoksa fenomen olacak bi fotoğraf çekmiştim. Femen'in Türk versiyonu (lol)



Kremlenmeler de bitti ateşimiz alındı arkadaşın evindeki klasik ve elektro gitarla kurtlar da atıldı bi güzel. (sineğimle itinayla evlere gidip milleti eğlendiriyoruz) Sonrasında iş vedalaşmaya geldi sarılmadan sonradan görme elit kokonalar gibi uzaktan öpüştük ve herkes kendi aracına binip evine gitti. Eve vardığımda saat geceyarısıydı. Duş alırken uyuyacaktım o yorgunluğumun üstüne de canımın acıması engel oluyordu.

Umarım bu zamanlarımızı da görebiliriz.



Kuzularım yaa yazının girişinde Kuşadasını da anlatacağım dedim ama bu Urla macesarı bile gevezeliğim yüzünden uzun sürdü. Bu yüzden Adayı da başka bi yazımda anlatırım diye bu yazıyı ikiye böleceğim. Arayı fazla açmayacağım merak etmeyin. Böyle günlük dille blogumda gevezelik yapmak hoşuma gitti şu aralar  :))

3 yorum :

gayimnevar dedi ki...

ya siz eğlenin dolaşın bende seneye üniversite sınavı var diye ders çalışayım olacak iş mi bu :D

tarih84 dedi ki...

okurken yanınızdaymış da plajdaki kızlarla dalga geçiyormuş gibi hissettim:)))

Arkadaşlar iyidir hele yanında kendin gibi olabildiğin.

Urla suyu soğuktur tek güzelliği tatlı bir esinti olduğundan fark etmeden uzun süre güneşlenebilmektir.

fatih amorf dedi ki...

@geyimnevar az daha sabret cınıms özverinin karşılığını aldığın zamanlarda benden daha çok eğlenirsin ;)


@tarihim elimden geldiğince kısa tutmaya çenemi kapamaya çalıştım ama her defasında başarısız oldum. Sevindim gerçekçi olabildiğime bense arada yazının yönünü değiştirdiğimi düşünüyordum :)

Benliğimle yanlarında olabildiğim insanların aban daha çok şeyler kattığını düşündüğümden elimden geldiğince onlardan biriktirmeye çalışıyorum...

Su hakkında da yapacak bir şey yoktu o kadar yol gittik yüzmek için elbette girince alışacaktık :)

Blogger Witget