2 Ara 2012

Yok



Yokluğun dilsiz.
Yokluğun sağır cehalet.
Yokluğun acıdan hamile bir ucube
Bu etimi acıtan;
Bu cümlelerimi ağzımda parçalayan kızıl saçlı fahişe
Yokluğun;
Kasıklarından çarmıha gerilmiş ağdasız bir genç kız!
ve zaman, bir küfür gibi
bir tecavüz gibi saygısız...
Yokluğundur aklıma tüküren cinnetim.
Yokluğundur omuzlarımda bekleyen şizofren meleğim
Beni içimdeki deliye ihbar eden sevgilim.
Yokluğun;
damarlarımdaki kan göç eden barbar tadında bir kavim.
Anladım.
Kaderim.
Denizin mavide, gecenin siyahta durması gibi
Yokluğun, beni anlamlandıran anlamsızlığım...
Yokluğun en makul olasıksızlığım...
Muhtaçlığım.
Mecburiyetim.
Bir gülün en güzel kırmızıya yakışması gibi.


4 yorum :

günışığı dedi ki...

Kalbi kırık palyaço...
Gülsen kan damlıyor içimin taşlarına
Bir daha söndürülecek yangınlar çıkarma...

Edebi ruh paranoyam benim,sen ne güzel bir edebiyat cennetindesin öyle.

fatih amorf dedi ki...

güne bu güzel yorumunla başlamak adına yaraşır bir şey oldu, günışığım oldun...

ah bu cennetim ve paranoyam olmasa ne yapardım bilmiyorum ki ben. Seni de cennetimin hurisi yapsam ya :)

günışığı dedi ki...

İçinde ; dökemediğin,kelimelerden erindiğin başka bir dünya var sanki... O saklı dünyayı çözmek midir bendeki hoşnutluk bilemem ama iyi geliyorsun bana...

Huri teklifini de bi düşünebilirim ;P

fatih amorf dedi ki...

eheheh içimde dökmediğim kelimeler ayrı gerçek güleç halim ayrı çok güzel antidepresan özelliği gösterebiliyoruz bazen. amma övdüm hee kendimi :P

Huri teklifi düşündürücüyse iğrençliğimin zirvesine çıkıp Huri olmazsa Nuri verelim diyeceğim ve iç hesaplaşmak için susacağım...

Blogger Witget