6 Şub 2013

Fark'ın Fark'ı





Bugün yeni bir gün olacak umuduyla kaldırdı yorganı üzerinden…
Her sabah böyle kalkmazdı, hatta bazı sabahlar hiç kalkmazdı. “Bu sabah farklı olacak” dedi. Niye böyle dediğini bilmiyordu, tıpkı “ne olurdu da farklı olurdu?” bunu bilmediği gibi. Böyle inanmıştı, “bugün” dedi, “farklı olacak”!

Ve kendisi de kalktı, yatağına baktığında, derleyip toplaması gerektiği düşüncesi onu tekrar yatağa yatırabilirdi, uyku ve rüya kokan o yorgana dokunmamalıydı. O yüzden öylece bıraktı yatağı. Geceliğini çıkardı ve dün giydiklerini tekrar geçirdi üzerine. Aynasına baktı, şöyle süzdü kendisini baştan aşağı. Üzerindekileri çıkarması gerektiğini düşündü bir an için ama üşendi ve yeltenmedi bile. Gün içinde bu kıyafetin onu rahatsız edeceğini ve -keşke bunları giymeseydim- pişmanlığını yaşayacağını bilmesine rağmen yine de çıkarmadı üstündekileri. Umarım bu bugün duyacağım tek pişmanlık olur dedi. Yataktan kalkarkenki günün güzel geçmesi dileği bu kez yerini başka pişmanlıklar yaşamama hayaline bıraktı…

Severdi hayal etmeyi, fakat inanmazdı “hayal edersen bir gün mutlaka gerçekleşir” tezine. Daha gerçekçi biriydi veya öyle sanıyordu kendisini. Hiçbir zaman kendisinden tam manasıyla emin olamamıştı. Diyememişti bir kez bile, ben şöyleyim ben buyum, ben bunu severim, şuna sinirlenirim. hiç sahip olamamıştı bunlara, bir adı vardı üzerinde, insanlar o isme hitap ediyorlardı ona ulaşmak için. Fakat o kendisiyle baş başa kaldığında bunun yeterli olmadığını görüyor, bir şeyler yapmak gerektiğine inanıyordu, ruhuna inmek için. Başkalarının derinine inmek, orda onlara huzur üflemek daha kolaydı onun için. Kendi söküğünü dikemeyen terzi misali bir türlü inemiyordu derinine. Oradaki kendisine bir türlü ulaşamamıştı. Bunun sıkıntısı yaşıyordu genelde…
Bazen de tanımsız olmak onu memnun ediyor, -nasılsın? diye sorduklarında “bazen iyiyim, bazen de kötü” cevabını veriyordu. Çevresindekiler onun bu halinin normal olmadığını biliyordu ama herkesin de onun kadar yardımsever olmasını beklemiyordu. Zaten kimseden de onun ruhuna inmesini isteyemezdi. Mecbur değildi hiç kimse buna. Hiç kimse onun bile girip çözemediği ruhuna inip, orada boğulmak zorunda değildi. Çözebiliyorsa kendi çözmeli, tanıyabiliyorsa kendi tanımalıydı bendini. Denemişti birçok kez, fakat yorulmak istemediği için çok da emek vermemişti bu mücadeleye.

Gününün farklı geçeceği ümidini hala taşıyor, bu ümit ile hareket ediyordu yürürken. Kapıları art arda açtı ve çıktı evden. Kapıyı kapattığında fark etti, alması gerektiğini anahtarları. Pişman oldu, geç kaldığı için ve adeta yıkıldı, daha evden çıkarken bambaşka bir pişmanlık yaşıyordu o an. Böyle olmamalıydı, daha yeni hareket etmeye başlamıştı bugün. İlk dakikada böyle bir pişmanlık yaşamamalıydı. Tüm heyecanını kaybetti, dişlerini sıktı, çok ağır küfürler etti, nedenli, ama kime olduğu tam belli olmayan küfürlerdi bunlar. Tekrar döndüğünde kapıyı açacak bir anahtarı yoktu artık. Bu onu çok kızdırdı. Tahmin ettiği gibi olmamış, bugün farklı geçmemişti, aslında farklı geçmişti, farklı başlamıştı fakat bu farklılık beklediği farklılık değildi. İşte o zaman bir şey daha üflemişti hayat ona. Farklı demek güzel demek değildi her zaman. O kadar umutluydu ki; kaydı ellerinden, gitti.

Merdivenlere oturdu kaldı bir süre öylece. Sonra ağlamaya başladı. Yaşadıklarına ağlamıyordu, hayat ona üflediğinde hep duygulanır, ağlardı o.Tanımlayamadığı kendisi, ağlaması bitince merdivene uzandı. Yatakta yatar gibi yaptı ve ayaklarını karnına kıvırdı, Sol elini başının altına koydu. Bugün evden çıkmayacağım dedi. Orada uyuya kaldı. Farkında değildi, gününün çok farklı geçtiğinden.

Daha önce kaç kez apartmanın merdiveninde uyumuştu ki?

DipNot: Biz ne kadar anlatmak için çaba göstersek de asıl olup bitenleri anlatması gereken o soğuk merdivenlerde rüyalar görenlerdir.

2 yorum :

oyuncak ayıcık dedi ki...

ürktüm.. kendimi gördüm.. dün yazı paylaşmadan önce okusaydım bu yazıyı beni tanıdığını falan düşünürdüm heralde :D

fatih amorf dedi ki...

belki de her insanın böyle bir dönemleri olduğu içindir benzerliğimiz. Bu arada ürkme benden bir zarar gelmez öyle köşede kıvrılır yatarım ben :)

Blogger Witget